ZAMPİYON AKP

İktidar olduğundan bugüne kadar hep sermaye lehine çalışan yapan AKP hükümetleri, bir kez daha halkın değil sermayenin hizmetinde olduğunu gösterdi. Bakanların maaşına %40 zam yapan, ancak manipüle TÜİK rakamlarıyla bile %25 seviyesinde enflasyon olmasına karşın asgari ücrete zam yapmayan anlayış, enerji bedeline %2.5, elektrik dağıtım bedeline %58.9, sonuç olarak kamu hizmeti niteliğindeki elektrik enerjisine erişime %38 zam yaparak safını bir kez daha açıkça belli etti. Resmi gerekçesi “enerji üretim maliyetlerinde yaşanan artış” olan zammın asıl gerekçesinin, özelleştirilen dağıtım şirketlerinin “kar hırslarında yaşanan artış” olduğu ayan beyan ortadadır.

Henüz hafızalarımızdan silinmeyen, 2,5 yıl önce Isparta’da soğuktan donan insanlar, daha geçen günlerde Diyarbakır ve Mardin’de yaşanan ve kesin gerekçesi henüz belli olmayan ancak hatların bakımsız ve eski olduğu kesin olan yangınlardaki sorumluluklar konusunda sistemsel bir adım atılmazken, söz konusu zam olunca sistem tıkır tıkır işlemiştir. Elektrik enerjisinin bir kamu hizmeti ve insani bir hak olduğu, kamu tekelinde olması gerektiği, özelleştirilmesinin hem maliyet artışına neden olacağı hem de enerjiye ucuz, kesintisiz ve nitelikli erişime uygun olmayacağı defalarca dile getirilmişti.

Özelleştirmeye yönelik itirazların tümü doğru çıkarken, özelleştirme şakşakçılarının/yandaşlarının söylediklerinin tümü ise yanlış çıkmıştır. Ödediğimiz elektrik faturasındaki dağıtım bedeli, son zamlardan sonra enerji bedelinin 3 katı seviyesindedir.

Elektrik enerjisi üretim, iletim ve dağıtım hizmetlerinin tümü kamusal bir hizmet olarak kamu tekelinde olmalı, özelleştirilen bütün üretim tesisleri ve dağıtım şebekeleri bir an önce özelleştirilme şartları ile kamulaştırılarak, elektrik enerjisi üzerindeki zam bulutları dağıtılmalıdır, sermaye guruplarının eli halkın cebinden çekilmelidir.

DEMOKRAT MÜHENDİSLER